içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günüymüş!

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günüymüş!

Evet Dostlar; bugün çocuklar üzerine konuşulacak söylenecek çok söz var…

Filistin’de, Suriye’de, Doğu Türkistan’da, velhasıl Müslüman coğrafya da “ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLÜYOR” ve bir elin parmağını geçmeyecek kadar ülke dışında kimse dünya üzerindeki bu “ÇOCUK KATLİAMLARINI” konuşmuyor! 

1950’li yıllara kadar 40.000 kişinin ziyaret ettiği “İNSANAT” bahçelerinde yüzlerce çocuğu teşhir eden, bugün hala Müslüman coğrafyada Çocukları ve hatta bebekleri katleden VAHŞİ AVRUPA 1959 yılında 10 Maddelik bir “Çocuk Hakları Beyannamesi” yayınlamış…

O gün bugündür 20 Kasım Çocuk Hakları günüymüş! 

Ne diyelim ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN mu? 

Bugün eğer Çocuklar İçin Önemli Bir Günse ve bugün çocukların hakkı konuşulacaksa her şeyin bir kenara bırakılıp “ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKI” konuşulmalı. Dünyanın gözünün içine baka baka yaptıkları katliamları, karanlık vahşi tarihlerini süslü cümlelerle gizlemeye çalışan aşağılıkların yüzüne bugün daha gür bir sesle yaptıkları katliamlar haykırılmalı. Ve yaşam hakları elinden alınan bu çocukların hesabı sorulmalı! 

Efendiler! 

Net olarak ifade edelim ki "Çocuk" ve "Hak" kelimelerinden farklı olarak "çocuk hakkı" tabiri ve bu tabirin zihinlerde uyandırdığı mana ve mefhum, insanlık tarihinde, ilk defa, Fahr-i Kâinat Efendimiz aleyhissalatü vesselamın fem-i mübareklerinde dünyaya gelmiştir. Dinimizde, Kuran-ı Kerimin vahyi ile birlikte, her zaman çocuk meselesi büyükten ayrı olarak ele almıştır. 

Bu meseleye, daha yeni eğilen batılı devletlerin tarihinde ise hiç bir zaman mevzubahis edilmemiştir.

Sonuç Olarak 

“Çocuk hakları deyince, hep cici meselelerle uğraşıldığına, çocuklarımıza hep hoplamak, zıplamak, eğlenmek telkin edilerek havailiğe alıştırılıp şımartıldığına, çocuk hakları olarak, büyüklere, "Çocuklara karışmamak, müdahele etmemek, onları havalarına göre davranmalarında serbest bırakmak" gibi aldatıcı, kof fikirler telkin edildiğine, böylece yeni nesillerin başıboşluğa, kültürsüzlüğe itildiğine şahit olmaktayız.

Halbuki dinimiz açısından çocukluk dönemi, hayata hazırlama dönemidir. Konuşmaya başladığı andan itibaren şuurla ve sistemli bir talim ve terbiye ile hayatta zarurî olan ilimlerin verildiği, ebeveynin ve cemiyetin sıkı murakabesiyle iyi alışkanlıkların kazandırıldığı, millî kültürün ve hayatta zarurî olan bilgi ve becerilerin öğretildiği dönemdir.”

Bu vesile ile başta Gazze de olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında yaşam hakları elinden alınan çocuklarımıza daha adil ve yaşanılabilir bir dünya bırakabilmek temennisi ile…

Bu yazı 1048 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum