-
OSMAN HAZIR
Tarih: 02-01-2024 10:11:00
Güncelleme: 02-01-2024 10:11:00
100 yıllık kanayan yaramız Filistin 7 Ekimden beri farklı ve daha zor bir sürece girdi. İşgalci Siyonist İsrail yıllardır sürdürdüğü insanlık dışı uygulamalarını öylesi bir raddeye getirdi ki; sözlüklerde bu kötülüğü anlatacak kelime bulunmaz oldu.
Siyonizmin kuklası olmuş politikacılara rağmen, insanlığını yitirmemiş halkların selim vicdanı bu vahşet karşısında sessiz kalmadı. Dünyanın her tarafında halklar bu kötülüğe ve kötülere karşı tarafını belli etmek ve Gazze’nin sesi olmak adına seslerini yükseltti.
Bu çabaların bir tanesi olarak bu sabah benim de 250 Bin İstanbullu gibi koşa koşa gittiğim "Şehitlere Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" yürüyüşünden elinde Kelime-i Tevhid bayrağıyla dönen bir vatandaş; "Siz Arap sevicisiniz" diyen bir şahsın (aslında çocuktan biraz büyük bir genç) yumruklu saldırısına uğradı.
Evet, son dönemde Ümit Özdağ isimli resmiyette parti başkanı, görünen o ki gerçekte siyonizm etki ajanı gibi davranan karanlık kişi bu ülkede Arap ve İslam düşmanlığı yapmaya ciddi çaba harcıyor.
Bu şahıs konuşmaları, kışkırtıcı davranışları ve özellikle yalan üzerine kurulmuş söylemleri ile özellikle kullanılmaya müsait ve suça meyilli gençleri çok çabuk tetikçi yapabiliyor. Ulusal güvenlik sorunu olan bu kriminal kişi için devletin adım atma zamanı çoktan geçti.
Zira bu şahsın özellikle ırkçı söylem ve çabalarının emniyet içerisindeki kimi polisleri bu şahısla irtibatlı hale getirdiğine dair basına yansıyanlar ciddiye alınacak şeyler gibi duruyor. Ateş ve Duman ilişkisi burada da geçerli olabilir.
Gelelim Kelime-i Tevhid Bayrağını Arap sevicilik olarak niteleyen tetikçiye;
Bu çocuk gibi nicesi Kelime-i Tevhidi bilmeden yetişirken biz ne yapıyoruz Allah aşkına?
Eskiden, hayatında hiç camiye gitmemiş ve dahi ağzının içki kokusuyla "kanımız Aksa da Zafer İslam'ın" diye slogan atan gençlere üzülürdük. Onların kendilerince samimi ancak hiç de İslami ve ahlaki olmayan çelişkili durumları bizi düşündürürdü.
Şimdi Kelime-i Tevhid Bayrağını Arap sevicilik olarak gören, gençlere üzülmeye başlıyoru. Bu gençlerimizin çoğunluğu Kelime-i tevhidin ne anlama geldiğini hiç bilmiyor. Hatta yaptıkları bu işlerle de Türkçü – Turancı olduklarını zannediyorlar. Velhasılı bugünlerde de Türk ve İslam'ın et ve tırnak gibi olduğundan habersiz yetişmiş, bu sebeple de kullanılmaya müsait tetikçiler haline getirilecek gençlere üzülüyoruz.
Ne yapalım peki?
Açıkçası bu mesele çok boyutlu ve çetrefilli. Ancak bugünkü olayda olduğu gibi konuyu sadece adli bir olay olarak görüp polis ve adliye üzerinden ele almadan hepimiz bu meseleye rasyonel çabalar üreterek eğilmeliyiz. Hele ki meseleyi sadece politik zeminde ele almak en büyük yanlış olur. Zira bu Siyonist uşağı ırkçı kuklaların istedikleri de tam olarak budur.
O zaman;
Milli eğitim, Diyanet, çok büyük bütçeli vakıf dernek ve cemaatlerimiz “etkinlik ve istatistik” formatlı çabalardan uzak, eğitim ve uygulamayı içeren çabalarda sorumluluk almalı. Resim, hikaye, sinema filmi, sosyal medya içerikleri gibi başlıklarda ciddi üretim artışı yapılmalı. Kültür bakanlığı milletin değerleri ve iradesine karşı durmayı marifet sayan bir kısımlarının tırışkadan işlerine destek vermeyi kesip bu alanlara aktarmalı. Zira imparatorluk bakiyesi bu topraklar ancak birlik ve vahdetle yönetilebilir.
Ha bu çocuğa gelince;
Hâkimin bu çocuğa vereceği hukuki yaptırımın içerisinde; mutlaka Kelime-i Tevhid ve İslam inanç esaslarının anlamını ifade eden bir eğitim zorunluluğu bulunmalıdır. Ayrıca bu çocuğa İslam ve ırkçılık konusunda sağlıklı bilgiler alma mecburiyeti getirilmesini ne kadar çok isterim.
Nesillere sahip çıkanlardan olabilelim diye dua ile vesselam..!