-
Bir Derviş
Tarih: 20-01-2025 16:03:00
Güncelleme: 20-01-2025 16:03:00
İslam, genç nesilleri hayata bağlayan, ruhlarını besleyen bir rehberdir. Ancak bugün, camilerimizin saflarında gençleri görmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Camiye gittiğimde kendimi genç hissetmemin nedeni, cemaatin büyük çoğunluğunun benden yaşça büyük olması. Bu durum, toplum olarak nerede hata yaptığımızı sorgulamamızı gerektiriyor. Gençlerimizi İslam’dan ve camilerden uzaklaştıran sebepleri açıkça irdelemeliyiz.
Medyanın ve Eğlence Kültürünün Tesiri
Gençlerimizi futbol, diziler, yarışmalar ve sosyal medya gibi popüler kültür araçlarına kaptırdık. Camiler, dizilerde ya da karikatürlerde ya alay konusu yapıldı ya da sürekli kötü gösterildi. Özellikle imamlar, İslam düşmanlarının hedef tahtasına oturtularak itibarsızlaştırıldı. Bu algı, gençler üzerinde olumsuz bir etki yarattı. İmamları, İslam’ın öğretisini temsil eden birer rehber olarak görmek yerine, karikatürize edilmiş önyargılarla değerlendirmelerine sebep oldu.
Geçmişin Hataları ve Dinin Yanlış Temsili
Ne yazık ki bazı kendini bilmezlerin, camilere Kur'an öğrenmek için gelen çocukları dövdüğü ve korkuttuğu günleri unutmadık. Bu tür olaylar, gençlerin camilere olan sevgisini kırdı. Hâlâ etkilerini hissettiğimiz bu yanlış temsiller, camilere olan güveni derinden sarstı.
Deizm, Ateizm ve Radikal Akımların Yükselişi
Türkiye’de deizm, ateizm, Selefilik ve Şia gibi akımlar hızla artıyor. Gençleri bu akımların dışında tutmak, samanlıkta iğne aramaya döndü. Bunun başlıca sebebi, gençlere İslam’ı doğru anlatamamamız ve onları bu akımlara karşı savunmasız bırakmamızdır. Diyanet gibi kurumların bu sorunda büyük bir payı olduğu da ortadadır. İslam’ı temsil eden bir kurumun yozlaşmış bir görüntü vermesi, gençlerin dine yaklaşmasını engellemektedir.
Diyanet’in Rolü ve Selefi Eğilimler
Diyanet İşleri Başkanlığı, gençlere İslam’ı ulaştırma konusunda başarısız kalmış bir kurumdur. Bugün Diyanet’in yüksek kurullarında yer alan bazı profesörlerin Selefi düşünceleri savunduğu ve hatta Kur’an ayetlerini tartışmaya açma cesaretini gösterdiği bir ortamdayız. Bu durum, hem gençler hem de toplumun genelinde güvensizlik yaratmaktadır. Diyanet’in, İslam’ı yozlaşmış bir şekilde temsil etmesi, gençlerin İslam’dan uzaklaşmasındaki en büyük etkenlerden biridir.
Çözüm: İslam’ı Gençlere Sevdirmenin Yolu
Sorunların çözümü, geçmişte yapılan hatalardan ders alarak gençlere doğru bir rehberlik sunmaktır. İslam’ın, bir korku dini değil, sevgi, anlayış ve merhamet dini olduğunu vurgulamalıyız. Camilerimiz, yalnızca namaz kılınan mekânlar değil, gençlerin buluştuğu, kendini geliştirdiği birer merkez haline getirilmelidir. Diyanet, yozlaşmış algılardan arındırılarak gençlere hitap eden bir anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, gençler İslam’ın geleceğidir. Camilerimiz gençlerin olmadığı bir dünyada birer anı mekânına dönüşmemelidir. Geleceği inşa etmek istiyorsak, gençlerin gönlünde İslam’ı yeniden inşa etmek zorundayız. Çünkü bir neslin gönlüne dokunmadan, camilerimizi doldurmak imkânsızdır.
- Kadın İstihdamı mı, Aileyi Bitirme Projesi mi?
- Kötü Arkadaşın Tuzakları ve Gerçek Dostluğun Değeri
- Kadim Anadolu Aile Yapısını Koruma Üzerine Ağır Bir Eleştiri
- İsrail’in Cenin Katliamı: Ateşkes Maskesi Altında Süren Zulüm
- Medyanın Gücü: 5 Liralık Hizmete 1000 Liralık Reklam!
- Büyük Felaket Kapıda: Sosyal Konut Gerçekten Çözüm mü?
- Ukrayna: Kaynaklar, Savaş ve Küresel Satranç
- Marmara Depremi: Göz Göre Göre Gelen Felaket
- Zincir Marketlerin Fahiş Fiyat Tuzakları: Belediyelerin Sorumluluğu
- 12 Adalar: Artık Harekete Geçme Zamanı
- Gazze'nin Çığlığı, Sessizliğin Suçu
- Güçlü Yönetim, Adaletli Çözümler