içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Büyük Felaket Kapıda: Sosyal Konut Gerçekten Çözüm mü?

Türkiye'de sosyal konut projeleri konusunda hükümetin vaatleri ve uygulamaları bugüne kadar halkı tatmin etmedi. Özellikle büyük şehirlerde ve İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde ciddi bir dönüşüm ihtiyacı varken, açıklanan projeler halkın beklentilerini karşılamıyor. İstanbul'da 600 bin konutun dönüşmesi gerekirken, uygulanan kampanyalar dar gelirli kesim için gerçekçi çözümler sunmuyor.

'Yarısı Bizden' Ama Kalanı Kimden?
Örneğin, "Yarısı Bizden" kampanyası başından itibaren başarısız olmaya mahkûmdu. 100 bin TL taşınma desteği, 700 bin TL hibe ve 700 bin TL kredi verilse bile, inşaat maliyetleri arsa hariç metrekare başına 25-35 bin TL arasında değişiyor. 100 metrekarelik bir konut için müteahhitler 2,5 ila 3,5 milyon TL talep ediyor. Hükümet 1,5 milyon TL'yi karşılayıp, geri kalan yarısını krediye çevirse bile, zaten düşük gelirli halk bu krediyi nereden alacak, alsa bile nasıl ödeyecek?

 Sosyal Konut Ama Kim İçin?
Ayrıca, hükümetin sosyal konut projelerinde 1+1 ve 2+1 dairelere odaklanması da ciddi bir sorun. Çok çocuklu ailelerin barınma ihtiyacını göz ardı eden bu planlama, Anadolu insanının ihtiyaçlarına uygun değil. Eğer gerçekten halkın yararına bir çözüm sunulmak isteniyorsa, metrekare maliyetinin en az %50’si hibe edilmeli ve geri kalan kısım uzun vadeli, düşük faizli kredilerle desteklenmeliydi.

 Deprem Öncesi Mi, Sonrası mı Düşünülmeli?
Bunun yanı sıra, küçük ilçelere verilen konut sayısı da oldukça yetersiz. Örneğin, nüfusu 10 binden büyük ilçelerde 500 konut, 10 binden küçük ilçelerde ise sadece 100 konut yapılması planlanıyor. 100 konut için 20 bin metrekare alan gerektiği düşünüldüğünde, 600 bin konut için devasa bir alan ve maliyet ortaya çıkıyor. Eğer devlet, bu maliyeti göze almaz ve önceden gereken önlemleri almazsa, büyük bir deprem sonrası yaşanacak felaketin maliyeti Türkiye için 1 trilyon doları bulacak. Oysa, 600 bin konutun deprem öncesi inşa edilmesi altyapı dahil en fazla 100 milyar dolara mal olabilir.

Halk olarak bizler bu tabloyu görebiliyoruz, ancak devletin elindeki bunca uzman ve danışmana rağmen neden daha büyük düşünmediği, neden halkı uzun vadeli çözümlerle rahatlatmadığı ise ciddi bir soru işareti. İstanbul’un bir deprem sonrası ayağa kalkmasının 5-10 yıl süreceği hesaplanıyorsa, bugün yapılmayan bu yatırımların ileride nasıl bir maliyet yaratacağını devlet de hesaplamalıdır. Sosyal konut projeleri gerçekten halka hitap etmeli, yoksa yine sadece belirli kesimlere yarayan göstermelik projeler olmaktan öteye geçmeyecek.

Bu yazı 747 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum